30 Eylül 2014 Salı

Kitap Yorumum# 25 HAYAT - AYŞE KULİN


Selamlar,
Bu serinin ilk iki kitabını da okumuştum hatırlarsanız ve çok severek.. Evet bu kitabı da çok sevdim. 
Hayat, Ayşe KULİN' in doğumuyla başlayıp, çocukluk ve okul yılları, erken yaşta yaptığı evlilik ve dünyaya gelen iki çocukla birlikte 
her görüşte insanın etkilendiği altmışlı yılların siyasi olaylarına da 
biraz değinmiş.
Her ne kadar başkalarının hayatlarıyla ilgilenmiyor gibi görünsek bile merak ediyoruz galiba 
özellikle zihnimizde değerli insanlar için ayrılmış bölüme yerleştirdiklerimizinkini.
Ayşe KULİN'in hayatını okuduğumda açık konuşmak gerekirse 
biraz şaşırdım. 
Niyesine gelince ona karar veremedim :)
 Çok prestijli bir okulda eğitim almak ya da birden çok yabancı dil biliyor olmak o dönem için önemli bir ayrıcalık olduğundan olsa gerek belki de.
Kitap yazarın kendisine ve aile bireylerine ait fotoğraflarla da daha ilgi çekici, benimsenir hale getirilmiş.

Yazarın bundan sonraki kitabı Hüzün. 
Şu an elimde ama belki araya başka bir kitap sokabilirim.

Velhasıl kah gülüp, kah hüzünlendiğim güzel bir hikaye okudum Ayşe KULİN'in kaleminden.  
Size de tavsiyemdir. 


Hayat - Ayşe KULİN
Everest Yayınları - 1.baskı ( ocak 2011 )

29 Eylül 2014 Pazartesi

Kitap Yorumum# 24 GALİZ KAHRAMAN - İHSAN OKTAY ANAR


Merhabalar,
Belki de kısa sürede okuyamadığımdan olabilir uzun zamandır okuduğum en sıkıcı kitaplardan biriydi Galiz Kahraman..
Hani bazı kitaplara başlarken daha ilk cümlede kalbinizi fetheder, bazıları da kendinizi zorlasanız da nafile bir gayrettir ya
İşte tam olarak benim durumum nafile bir gayretti.
Okuyanlar lütfen yorumlarını paylaşsınlar çünkü sadece ben mi böyle düşünüyorum merak ediyorum

Galiz Kahraman - İhsan Oktay Anar
İletişim Yayınları - 1.baskı 2014

28 Eylül 2014 Pazar

Kitap Yorumum# 23 HASRET - CANAN TAN


Dün gece bitirdim kitabı. Ama sabah yorum için kitabı elime aldığımda hala etkisindeydim.
Canan TAN, mübadele dönemini sıcacık kalemiyle anlatmış kitapta.
Keskin de yaşayan Türk ve Rumlar, müslüman ve gayrimüslümler .
 Birbirlerinin bayramını kutlar, sofralarına davet ederken, birbirlerinden kız alıp vermeyen hatta 
doğan çocuklara rağmen kabul edilmeyen ilişkiler.
 Ardından gelen mübadele dönemi ve dağılan hayatlar.
Aşık olduğu kadından ve çocuğundan ayrılırken hiçbir şey yapmayan/yapamayan bir adam, 
topraklarından koparılıp başka topraklara vatanım demesi için gönderilen bir aile,
 bir kadın, bir çocuk ve sevdiği adamdan ayrılmanın yaşattığı hayal kırıklıkları, kalp ağrıları..
Peki insan hayatta kaç defa aşık olabilir? 
Mümkün müdür gidenini yerini doldurmak? Mümkün müdür gidenin kokusunu başka tenler de bulmak? 
Mümkün müdür teselliyi bulabilmek ?
Peki ya akıp giden zamana ne kadar direnir insan? Ne kadar yaşayabilir sevdiklerinin hayaliyle? 
Daha kaç gece onların hayali ısıtabilir soğumuş yüreklerini? 
Ahh... Çok hüzünlü, çok derinden ve bir o kadar gerçek olan bir hikaye. Daha fazla söze gerek yok aslında. Mutlaka okuyun, ısrarla tavsiyemdir.

Hasret- Canan TAN 
Doğan Kitap - 1.baskı Mart 2013
sayfa sayısı - 350 

Kitap Yorumum# 22 TAHT OYUNLARI - GEORGE R. R. MARTIN


Bir çok kitap tutkununun ve fantastik severlerin çoktaaann okuduğu bir seri Taht Oyunları.
Ama benim için okuma vakti yeni gelmiş napalım :) 
Oldukça kalın bir kitap. . Kalın kitap okumaktan sıkılmam, gözümde korkmaz nasıl bitecek diye. 
Ancak yolda izde otobüste okumayı severim. 
E kitap kalın olunca zor oluyor biraz. Elini kolunu koyacak yer bulamıyorsun filan :( 
Bir bu yüzden sevmiyorum kalın kitapları, kullanışlı olmuyor vesselam  :)

Kitap bir dolu insandan bahsediyor ki bu kimdi, kimin nesiydi derken kitabın üçte birini aşıyorsunuz. 
Lakin bir entrikalar, bir oyunlar... 
Bizim saray entrikaları tabiri caizse yanında çocuk oyuncağı kalmış. 
Ki beni en çok şoke eden kardeş ilişkileriydi.
 Neyse yılmadım okudum tabii. Başlarda biraz sıkıldım kitaptan ama sayfalar ilerledikçe 
zevkle okumaya başladım. 
Kitabın sonuysa belki tahmin edenleriniz olmuştur -bense zayıf bir ihtimalle tahmin etmiştim- 
serinin diğer kitaplarının garantisi olmuş gibi. 
Sonuç olarak ben serinin bu ilk kitabını beğendim. 
Diğerlerini de bir ara alıp okuyacağım. 
Ve tavsiyemdir. 

Taht Oyunları - George R. R. MARTIN
Epsilon Yayınları - 14.baskı (Ağustos 2013)
Çeviri - Sibel ALAŞ

27 Eylül 2014 Cumartesi

Kitap Yorumum# 21 SİS ve GECE - AHMET ÜMİT



Eveeet .. Yine bir Ahmet Ümit ve yine merak uyandıran bir polisiye hikayesi. Son okuduğum Ahmet Ümit kitabından sonra bu kitap iyi geldi.
Kitap MİT görevlisi Sedat' ın yasak ilişki yaşadığı Mine' nin ortadan kaybolmasıyla başlıyor. 
Sedat bir saldırıya uğrar ve hastanede gözlerini açtığında ilk merak ettiği şey sevgilisi Mine'nin akıbetidir.
Aşk, terör, cinayet ve yalanlar arasında çözülmeyi bekleyen bir kayıp.
Kitabı beğendim, sonunu daha çok beğendim. 
Zira yazar bazen acayip kişiler seçip insanı delirtebiliyor.
Bir yere kadar tahminde bulunamadım diyebilirim ama 
bir yerde sonuç resmen bağırıyordu. 
Yine de kitabı zevkle okumaya devam ettim.
Tavsiye edilir...






Sis ve Gece - Ahmet ÜMİT
Everest Yayınları - 2010

26 Eylül 2014 Cuma

Kitap Yorumum# 20 ELVEDA İZMİR - Gül ALTUNA DOYRANLI


Yorumuma başlamadan önce, bu güzel kitabı imzalayıp benimle paylaştığı için yazar
 Gül ALTUNA DOYRANLI' ya çok teşekkür ederim.  
Bu kitabı okumaktan ne kadar keyif aldım anlatamam.
Öyle güzel bir aşk anlatılmış ki, öyle masum, öyle şeffaf ve öyle bahtsız.
Ama yanlış anlaşılmasın, anlatılan sadece Nail ve Meri 'nin aşk hikayesi değil,
1900'lerin başında İzmir 'de yaşayan her millet var bu kitapta.
Her millet ve o her milletin yüreğine atılan ayrılık ve korku tohumları.
Farklı milletten, farklı dinden insanların aynı anne-babadan olmasa da yürekten kardeş
olabileceklerine inanmayan
bilinçler, bugün olduğu gibi o dönemin de en azılı düşmanıymış.
Kardeşi gibi sevdiği can dostunu ve
uğruna ölümü dahi göze alacak kadar sevdiği kadını kaybeden bir adam
nasıl ıslah olur dersiniz? 
Yenilginin çıkmaz sokaklarına mı teslim eder kendini yoksa biçilmiş kaderine karşı mı koyar?
Dönemin konuşma dili de çok güzel kaleme alınmış.
İçine çeken müthiş hikaye kadar, kullanılan dil de sizi cezbediyor.
Kitabı bitirdiğimde, dilime Orhan Veli'nin şiiri takıldı;
"Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda?
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle?"
Neden bu şiir diye soruyorsanız, aslında ben de pek emin değilim.
Sanırım, bu kitap ne kadar doğru kelimeleri kullansanız da hissettiğiniz duygular için yine de eksik kalır.
Bu yüzden demem o ki, en kısa zaman da bu kitabı okumanızı rica ve tavsiye ederim.


Elveda İzmir - Gül ALTUNA DOYRANLI
Destek Yayınları - Nisan 2014
295 sayfa

Kitap Yorumum # 19 ALASKA' NIN PEŞİNDE - John GREEN

Yeni bir kitapla geldim yine :)
John Green ülkemizde oldukça tutulan bir yazar oldu zira kitaplarını, çok satanlar listesinde gördüm sık sık.
Bende merak ettim haliyle ve Alaskanın Peşinde kitabını okumaya karar verdim.
Kitap Miles Halter' ın hikayesini anlatıyor. İnsanların ölmeden önceki son sözlerini merak etmek gibi hayli ilginç bir özelliliği var Miles'ın.
Okulunda pek arkadaşı olmayan Miles yatılı başka bir okula gitmek ister. Burada oda arkadaşına, onun arkadaşlarına ve okuluna 
alışmaya çalışır.
Bir gün bir kaza olur ve Miles'in asla öğrenemeyeceği son sözler 
vardır artık.
Kitabın beni hayal kırıklığına uğrattığını itiraf etmeliyim.
Kitabın konusunu hiç bilmeden aldım alırken arka kapak yazısını da okumamıştım. Ama böyle olacağını düşünmemiştim doğrusu. Kitap daha çok genç arkadaşlara hitap ediyor, onların beğeneceğini düşünüyorum.
Ama bana biraz basit geldi bu anlamda.
Kitabın en çok ciltli olmasını sevdim. Kitapları ciltli almak istediğimizde fiyatları neredeyse iki katına çıkarken bu kitapta böyle bir durum yoktu- en azından ben alırken.
Ve son olarak bir yazarı tek bir kitapla değerlendiren biri değilimdir. Onun için muhtemelen bir kitabını daha alıp okuyacağım ama muhtemelen uzun bir zaman geçtikten sonra :)

Alaska'nın Peşinde - John Green
Çeviren - Banu Talun
Pegasus Yayınları -  1 basım Ekim 2012

23 Eylül 2014 Salı

Kitap Yorumum # 18 KÜRK MANTOLU MADONNA - Sabahattin ALİ


Son günlerde hangi kitap satış sitesine baksam hangi blogu incelesem Sabahattin Ali 'nin Kürk Mantolu Madonna' sı var.
Elbette çok bilinen bir kitap ama son zamanlar da neden bu kadar bahsedilir oldu anlayamadım. Kaçırdığım bir şey varsa aydınlatın lütfen.
Kitap görselinde gördüğünüz gibi elimdeki basım oldukça eski. YKY 'nın 1 basımına ait ve 1998 yılında basılmış. Aslında kitap ilk olarak 1943 yılında Remzi Kitabevinden çıkmış. 
Piyasada yeni basımları varken elimdeki bu kitap bir hazine misali benim için.
Kitabı ilk okuduğumda kaç yaşındaydım doğrusu hatırlamıyorum ama bir tahminle onbeş olabilir. 
Haliyle aradan geçen onca yıl ve yaş itibariyle kitabın içeriği hakkında hiç bir şey hatırlamıyorum. Dedim madem hatırlamıyorum yeniden okuyayım ve iyi ki de okumuşum.
Kitap ne mi anlatıyor? Nevi şahsına münhasır Raif beyin trajik öyküsünü anlatıyor. Raif bey Almanya' ya gidiyor ve en az kendisi kadar şahsına münhasır Maria Puder'le namı diğer Kürk Mantolu Madonna ile tanışıyor ve hikayeleri de başlıyor. 
Yalnızlıklar, ayrılılar  ve sırlarla dolu bir hikaye
Kitap, insanoğlunun kalabalıklar arasında nasıl ve ne kadar yalnız kalabileceğini hatırlatıyor.
Kitabı ikinci kez okumakla isabetli bir karar verdiğimi tekrar söylemek isterim. 
Eğer hala okumadıysanız yahut benim gibi yıllar önce okuduysanız, durduğu yerden alın üsttündeki tozu üfleyin ve başlayın sayfaları çevirmeye

21 Eylül 2014 Pazar

Kitap Yorumum# 17 ALAYCI KUŞ - Suzanne COLLINS


Açlık Oyunları serisinin son kitabı Alaycı Kuş. Serinin diğer iki kitabının filmlerini izledikten sonra okuduğum 
için büyük heyecanlar duyarak okuyamamıştım.
Ancak nihayet bunda elimi biraz çabuk tutmayı başardım :) 
Ateşi Yakalamak kitabını okuyan ya da filmini izleyenler hatırlayacaktır, Katniss çeyrek asır oyunlarından kaçırılıyordu. Bu bölümde de kaçırılan Katniss direnişin yüzü oluyor. 
Eski yaşadıkları yer olan 12.mıntıka ise artık yok.

 12.mıntıka insanları ve direnişe destek verenler 13.mıntıkada yaşamaya başlarlar. 
Bunların içinde ailesi ve Gale' de vardır Peeta' ysa biten açlık oyunlarından sonra Capitol' ün elindedir,
 fakat inanılmaz bir değişimle

Direniş liderlerinin amacı Capitol' ü ele geçirmektir. Katniss ise başkan Snow' un peşindedir. 
Onu öldürmeden rahat edemeyeceğini düşünürken gerçekleşen her olayda yerine oturan taşlar herkesi şaşırtacak olaylara gebe olur.
Serinin bu kitabında diğerlerine nazaran Gale daha ön plandaydı.
Gerçi ben burada Gale ' den pek hoşlanmadığımı itiraf etmeliyim
Ayrıca serinin diğer kitapları çok daha başarılıydı bana sorarsanız. Ben kitapları filmlerden sonra okuduğum için hep beklentimden daha düşük bir performans bulduğumu düşündüm ama bu kitap bana göre gerçekten öyleydi
Ama elbette Açlık Oyunları ve Ateşi Yakalamak kitaplarını okuyunca serinin son kitabını okumadan olmazdı. Bakalım belki bu sefer filmini daha çok severim :)

Alaycı Kuş - Suzanne Collins
Çeviren - Sevinç S. Tezcan
Pegasus yayınları - 2014

Kitap Yorumum# 16 BÖĞÜRTLEN KIŞI - Sarah JIO


Bir balıkçının kızı olan Vera RAY arkadaşıyla birlikte eğlenmek için gittikleri bir otelde zengin Charles ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Evlenmeye karar veren çift Charles' in ailesinin engeliyle karşılaşınca Vera hamile olduğunu sevgilisinden saklayarak ondan ayrılır.
Yıllar sonra sevgilisiyle tanıştığı otelde temizlikçi olarak çalışmaya başlar. Meteorologların Böğürtlen Kışı adını verdikleri bir günde eve gelir ve oğlu Daniel' i bulamaz.  Oğlunu bulmak için çabalayan Vera' nın gölde ceseti bulunur.
Claire Aldridge bir yıl önce geçirdiği bir kazayla bebeğini düşürür ve kocasıyla oldukça uzaklaşırlar. Gazeteci olan Claire Mayıs ayındaki Böğürtlen Kışıyla ilgili bir haber yapmalıdır. Yaptığı arşiv araştırmasında aynı Böğürtlen Kışının 1933 yılında da yaşandığına ve kaybolan Daniel' in hikayesine de rastlayınca peşine düşmesi gerektiği haberin bu olmasına karar verir.
Claire 1933' lü yılların en ünlü ve davayla ilgisi olan avukatlarından birinin kızına ulaşır. Ve nihayet olayla ilgili istediği belgelere ulaşır.
Claire bu belgelerle Vera'yla arasındaki ortak bağa ulaşır.
Yazarın okuduğum ilk romanı. Anlatımını çok beğendim. Kitabın konusuna gelirsek adından da yola çıkarak 
ilginç bir hikaye yaratılmış.
Ama sizi hayretler içinde bırakacak cinsten değil. 
Kitabın başında ki tahminler aşağı yukarı kitap sonunda karşınıza çıkıyor.

Böğürtlen Kışı - Sarah JIO
Çeviri - Duygu PARSADAN
Kapak Tasarımı - İlknur MUŞTU
Arkadya Yayınları - 1. baskı 11-2013

19 Eylül 2014 Cuma

Kitap Yorumum# 15 SULTANI ÖLDÜRMEK - Ahmet ÜMİT


Kitap Müştak hocanın yıllar önce onu terk eden sevgilisinin Türkiye'ye dönüşü ve kendisini arayıp görüşmek istemesiyle başlıyor. Müştak hoca eski sevgilisini ziyarete gittiğindeyse cinayetler sahnelenmeye başlıyor.
Yaşadığı bazı kısa süreli bilinç kayıplarında ne yaptığını, nereye gittiğini hatırlamayan Müştak hoca o akşam da aynı bilinç kaybını yaşıyor.
Ve yıllar önce onu terk eden sevgilisinin ölümünden kendini sorumlu tutuyor.  Cinayetler bununla da bitmiyor.
Önce eski sevgilisinin asistanı darp ediliyor ve üniversitedeki başka bir hoca daha ölüyor. Müştak hem kendini suçluyor hem de tüm bunları yapamayacağını düşünüp başka bir katil arıyor. 
Ortada tarihi değiştirecek bir araştırma vardır. Eski sevgili, Fatih Sultan Mehmet' in oğlu tarafından öldürülmüş olabileceği gerçeğine inanıp bu hikayenin peşine düşüyor. Mezarını açtırmaya kadar ulaşan bu hikaye araştırmacı sevgilinin ölümüyle son bulur.  
Ve katil yada katillerse onu da kitabı alıp okuyalım artık :)

Gelelim kitap yorumlarıma, Ahmet Ümit kitaplarını aslında severim ama bu sefer olmadı sanki. Kitapta polisiyeden çok tarih kurgusu vardı. Sanki polisiyeyle tarih birlikte yazılıp birlikte okunabilir endişesiyle yazılmış gibiydi. Kitabın bazı yerlerinde gerçekten çok sıkıldım. Cinayetle ilgili yazılanlar kitabın yarısını bile oluşturmuyor desem yeridir. Tarihi okumak istemediğim düşünülmesin ama biraz aşırıya kaçılmış gibi geldi bana.
Ayrıca katilin kim olduğunu öğrendiğimde avaz avaz bağırmak istedim. Evet katilin kim olamayacağını okurken anlıyorsunuz. Ama kim olduğuna gelirsek yani bu kadar anlat,tarihi önümüze ser sonra .... Evet bence sonrası hiç.... Katil saçma sapan bir karakter çıkıyor.

Ben böyle düşünüyorum ama belki de siz çok beğenirsiniz, yorum yazarsanız sevinirim.

Sultanı Öldürmek - Ahmet ÜMİT
Everest yayınları - 2012

Kitap Yorumum# 14 USTAM VE BEN - Elif ŞAFAK

Bu kitapla ilgili fazlaca söylenti çıktı, tahmin ediyorum sizlerde duymuşsunuzdur.
Nobel ödüllü yazar Jose SARAMAGO ve kitabı Filin Yolculuğu adlı kitabından intihal olduğu söylentileri
 çok konuşuldu.
Ben adı geçen kitabı okumadığım için intihal olup olmadığı hakkında yorum yapamayacağım elbette ama kitabın kısa özetini yaptıktan sonra bir kaç eleştirim olacak.
Mimar Sinan'ın kalfası ve aynı zamanda filbaz olan Cihan'ın hikayesi anlatılıyor. Annesi ölen Cihan üvey babasıyla yaşamak istemediği için bir korsanın gemisiyle İstanbul şehrine geliyor. 
Yanında dönemin padişahı Sultan Süleyman' a hediye edilen fil Çota 'yla beraber imparatorluk topraklarının himayesine giriyor
Filbazlık yaparken Mimar Sinan'la tanışıp yanında çalışmaya başlar. Üç padişah döneminde fili Çota'yla birlikte bugün de hala ayakta duran bir çok önemli yapının inşaatında çalışırlar.
Daha önce başka kaynaklarda Mihrimah sultana aşık olan Mimar Sinan burada karşımıza Cihan olarak çıkıyor.
Doksan dokuz yaşında ölen Mimar Sinan ardında bir süre sonra açılmak üzere bir vasiyetname bırakır
 ve halefinin de kim olmasını istediğini burada yazar. 
Ancak vasiyet istenildiği şekilde gerçekleştirilmez ve arkasında yatan nedenleri öğrenmeye çalışan Cihan 
çok şaşıracağı şeyler öğrenir. 
Bunlarla beraber artık yaşlanan fili Çota'nın da ölümüyle kendisini İstanbul'a bağlayan bir şey kalmamıştır.
Yolu Agra'ya düşen Cihan burada evlenir ve Tac Mahal'in yapımında baş mimar olarak çalışır.
Kitabı okumadan önce açıkçası beklentim daha fazlaydı. 
Dil akıcı, sizi hikayenin içine alan anlatımı var. Ama söz konusu gerçek tarihse kronolojiye sadık kalınmasını daha doğru buluyorum. 
Okurken o kadar çok not aldım ki 'bu böyle değildi, bunun tarihi bu olmamalı' diye. Ama yazar kitabın sonunda bunu isteyerek yaptığını ifade ediyor. Yine de ben bunun uygun olmadığını düşünüyorum.
Bir de, mevcut dönem dizilerinde de ele alınan bazı olaylar burada farklı kurgulanarak bize sunulmuş. 
Hoşuma gitti mi? Pek gitti diyemem.
Sonuç olarak elbette okunabilir bir kitap,tekrar söylemek isterim, güzel bir anlatım var. Ancak söz konusu tarih olunca ve sıra bozulunca, tarihler uzatılıp,kısaltıldığı zaman insanın içine sinmeyen bir durum olabiliyor.
Son olarak kapak tasarımını çok beğendiğimi de söylemeliyim.

Ustam ve Ben - Elif ŞAFAK
Doğan Yayıncılık - 1.baskı Aralık 2013

16 Eylül 2014 Salı

Kitap Yorumum# 13 UMUT - Ayşe KULİN



Serinin ilk kitabı Veda'yı okumuş ve paylaşmıştım. Umut da serinin
ikinci kitabı.
Yazarımızın doğumundan önceki olaylar anlatılıyor.
Hayata gelmesini sağlayan anne ve babasının nereden geldiği,
hangi olaylar neticesinde bir araya geldikleri anlatılıyor.
Dönem itibariyle geniş ailelerin daha çok bir arada yaşadığını,bunun neden olduğu bazen hoş, bazen nahoş olaylar ...
Ve her yaşamda kaçınılmaz olan kaybedişler, üzüntüler ve elbette
mutlu biten sonlar anlatılıyor.
Sıcacık bir anlatımla, gerçek hayattan bir hikaye. 
Bu arada kapak fotoğrafındaki bay ve bayan yazarımızın anne ve babasıdır.



Umut - Ayşe KULİN
Everest yayınları - 2008 

14 Eylül 2014 Pazar

Kitap Yorumum# 12 FİRARPEREST / ELİF ŞAFAK


Elif Şafak'ın Firarperest kitabı gazete yayınlarından derlenen bir kitap.
İçinde, kendimiz üstüne, dünya üzerine, değerler üzerine çok güzel ve düşündürücü yazılar var.
Kitabı elinize alıp bir solukta okumak yerine başucunuzda bulundurup 
yatmadan önce okuyabileceğiniz bir kitap.
Ben  'mor harflerle yazılmış bir yazı'   ve   'edep'   yazılarını çok beğendim.
Bir de M.K.PERKER'in çizerliğiyle renklendirilmiş zevkli hale getirilmiş bir kitap.
Firarperest / Elif ŞAFAK
Doğan Kitap - 2010

12 Eylül 2014 Cuma

Kitap Yorumum# 11 SEÇİLMİŞ - Gökhan BİÇER



Artık Türk yazarların da fantastik, bilim kurgu alanında romanlar yazması beni çok sevindiriyor.
Yıllarca yabancı yazarlardan okuduk çünkü bu tarzları, halbuki 
yaratıcılık, hayal gücü dediğimiz şey evrensel öyle değil mi?
Seçilmiş romanı yazarın ilk kitabı ve şunu söyleyebilirim ki son olmayacak.
Öncelikle kitabın devam niteliğinde olduğunu söyleyebilirim, ayrıca 
kitabın başarılı kurgusu da zaten başarılı işlerin devamının geleceğini garanti ediyor bana sorarsanız. 
Kahramanımız Vitale, ailesiyle yaşayan kendi halinde bir genç.
Hayatı ailesini kaybetmesiyle beraber tam manasıyla altüst oluyor. 
Bir yandan sevdiklerini kaybederken diğer yandan çok uzun zamandır onu bekleyen yeni bir ailenin içinde buluyor kendini.
Maskelerin ardındaki kötülükle, yüzyıllar kadar eski bir kitaba bağlanmış  umudun heyecanlı hikayesini okuyacaksınız. 
Kitap ilk sayfalarından itibaren merakınızı cezbedecek ve tarafınızı seçeceksiniz. 
Kapak görselini de çok beğendiğimi söylemiş miydim? Aa kitabımın şahsıma imzalanarak geldiğini de mi söylemedim yoksa :) 
Uzun lafın kısası alın ve okuyun, tavsiyemdir.

Seçilmiş - Gökhan BİÇER
Uğur Tuna Yayınları - Ağustos 2014 (1.baskı) 

11 Eylül 2014 Perşembe

Kitap Yorumum# 10 MAVİ ÇEMBERLİ ADAM / FRED VARGAS


Polisiye severler yazarı tanıyor olabilir. Ben de bir polisiye sever olarak yazarla bu kitap vesilesiyle tanıştım.
İstanbul kitap fuarından (2013) 5 tl'ye almıştım sanırım.
Kitabı alırken yazarı tanımadığım için herhangi bir beklentiyle okumadım , belkide tek beklentim sıkılmamak desem daha doğru olacak.
Açık konuşmam gerekirse bana yerlerde sıkıldığımı söyleyebilirim,
Karakter sayısı çok fazla geldi bana ( kimisi çok kısa süreli rol alsada )
ama sanırım polisiye yazarları  okurun aklını karıştırmak için yapıyor bunu.
Başlangıçta birbirinden bağımsız eşyaların etrafını çizerek çembere alan bir adam,
sonraları o çemberlerin içine cesetler koymaya başlıyor.
Katili bulduğumu söylemeliyim ama düşündüğümden oldukça farklı bir yol izlediğini de eklemem gerekir.

Mavi Çemberli Adam - Fred VARGAS
İnkilap kitabevi


10 Eylül 2014 Çarşamba

Kitap Yorumum#9 SENDEN ÖNCE BEN / JOJO MOYES


Elinden en sevdiği oyuncağı alınmış çocuk gibiyim, son sesimle bağırmak ve tepinmek istiyorum.
Ağlamak yok mu derseniz, onu da bolca yaptım zira takatim kalmadı.
Söyleyecek o kadar çok şey var ki, ama biliyorsunuz fazla detay vermeyi tercih etmiyorum.
Gözümden yaşlar akarken bu kadar güldüğüm başka bir kitap oldu mu şimdiye kadar? Sanmıyorum.
Harika bir hikaye ve yazarın hayal gücüne sağlık demek istiyorum.
Müthiş bir aşk ve müthiş bir adanmışlık öyküsü.
İnsana 'ya ben olsaydım' dedirten ama yaşamadan cevabını bilemeyeceğiniz, ya da hiç bilmek istemeyeceğiniz sorular sorduruyor size.
Kitabı neredeyse bir solukta okudum ve asla bitmesin istedim.
Ukala Will ve çılgın Lou ...
Sizi çok sevdim ama çok da üzüldüm.
Hala okumadıysanız gözü kapalı tavsiye edilecek bir kitap,
pişman olmayacaksınız, tavsiyemdir.

Senden Önce Ben / Jojo MOYES
Pegasus yayınları


9 Eylül 2014 Salı

Kitap Yorumum#8 BEYOĞLU RAPSODİSİ / AHMET ÜMİT


Ahmet Ümit Kitaplarını sevdiğimden mi bilinmez ne zaman kitabı elime alsam mest oluyorum.
Elimdeki kitap Everest yayınlarından çıkmış ancak daha önce çıkmış ve kapağı farklı bir baskısı daha var.
Kitaba gelirsek,tek kelimeyle harikalar yaratmış Ahmet Ümit.
Adından da anlaşılacağı gibi hikaye Beyoğlu' nda geçiyor.
Beyoğlu adının nereden geldiğini bilenler vardır elbet ancak ben bilmeyenlerden olarak bu yeni bilgiyi
öğrenmek hoşuma gitti. Tabi ki nereden geldiğini anlatmayacağım :)
Evet sır değil ama araştırmacı ruhlarımızı devreye sokalım istiyorum.
Hikayenin çıkış noktası çok enteresan geldi bana.
Ölümsüzlük peşinde koşan ve bence orta yaş krizinde bir adam.
Ölümsüzlük dediysem öyle dünyaya kazık çakacak cinsten değil, unutulmamak cinsinden.
Bu şekilde başlayan bir hikaye, ve çok ama çok çarpıcı bir son.
Fazla söze gerek yok.
Alıp okuyun, tavsiyemdir.


8 Eylül 2014 Pazartesi

8 EYLÜL DÜNYA OKUMA YAZMA GÜNÜ


Kitap Yorumum# 7 ATEŞİ YAKALAMAK / Suzanne COLLINS

Takipçilerinin de çok iyi bildiği gibi Ateşi Yakalamak, Açlık Oyunları serisinin ikinci kitabı.
Açlık oyunlarında yaşadığım durumu bu kitapta da yaşamamak adına önce kitabı okuyacak sonra filmine gidecektim lakin yine merakıma yenik düştüm :(
E filmden sonrada beklentiler biraz azalıyor sanki ama elbette bu kitabı kötü yapmıyor.
Kitabı çok beğensem bile beni biraz rahatsız eden bir nokta vardı.
Katniss' in Peeta kurtarmak için canını dişine takması biraz abartılarak anlatılmış hissine kapıldım.
Başka okuyucular da benim gibi düşünürler mi bilemiyorum ama bir ara 'kızım kendine gel ya senin de canın var istersen biraz da onu kurtarmayla ilgilen' derken buldum.
Elbette genel itibariyle güzel ve heyecanlıydı.
Ateşi Yakalamak / Suzanne Collins
Pegasus Yayınları

6 Eylül 2014 Cumartesi

Kitap Kampanyası

Herkes okuyabilsin diye,
yeni bir kampanya başlattık sevgili kitap dostları
ayrıntıları için facebook sayfamı ziyaret edin.
https://www.facebook.com/pages/Bir-yudum-kitap/265701250246193

5 Eylül 2014 Cuma

Kitap Yorumum# 6 LEYLAK ZAMANI - Maeve BINCHY




Aynı minibüste yolculuk yapan sekiz farklı insan anlatılıyor kitapta.
Nancy, Dee, Mikey, Judy, Kev, Rupert, Celia ve Tom.
Her hafta aynı minibüsle yolculuk yapan bu sekiz insanın farklı hayat sıkıntıları ve çözmek zorunda oldukları dertleriyle,
diğerlerini tanımaya çalışmaları ve belki de yanlış tanıyor olabilecekleri anlatılıyor. 
Kitap özellikle günümüz içinde oldukça düşündürücü.
Çünkü, artık bir çok çalışanın işine bir servis dolusu insanla gittiğini düşünürsek belki de bilmediğimiz insanların, 
bilmediğimiz hayatlarıyla ve çözmek zorunda oldukları problemlerini 
bilmeden acımasızca yorum yapabileceğimiz konusunda
oldukça düşündürücü ve bir o kadar da ders verici.



Leylak Zamanı - Maeve BINCHY
Doğan kiyap

4 Eylül 2014 Perşembe

Kitap Yorumum# 5 VEDA / Ayşe KULİN

Öncelikle kitabı sevdiğimi ancak beklediğim gibi gelişmediğini söylemeliyim.
Evet Osmanlı'nın son demlerini anlatan bir hikaye.
İşgal altında ki İstanbul'da yaşayan konak insanlarının hayatı anlatılıyor.
Devlete hizmet eden ama hangi tarafta olması gerektiği konusunda yanılsamalar yaşayan bir konak beyi..
Hepimiz biliriz ki siyasi hareketlenmelerin olduğu dönemlerde yaşanan memleketten sürülmeler, 
kaçmalar, öldürülmeler,ölmeler, esir hayatları, yalnız kalmışlıklar ...
bunların hepsine değiniliyor kitapta.
Ancak beni şaşırtan, tüm bu olanlar konak yardımcısı olan Mehpare karakterinin üstünden fazlaca anlatılıyor olması.
Yazarın ana karakteri kimdi anlamak güç oldu doğrusu.
Veda Ayşe Kulin'in kendi köklerini anlattı dört kitaplık bir serinin başlangıcıydı 
ve ben diğer kitapları da çok merak ediyorum.
Okuyun, tavsiyemdir.

VEDA - Ayşe KULİN
Everest yayınları


2 Eylül 2014 Salı

Kitap Yorumum# 4 SICAK


Ah Gabe, ah Mia... Sizi sonsuza dek lanetlemek istiyorum. 
Kitabı okumayı bitirim ama aynaya bakınca o mu beni bitirmiş acaba diyorum.
Kitaptan çok etkilendiğimi söylemeliyim ancak bu etkilenme kesinlikle iyi yönde değil.
Olumlu yapabileceğim eleştiri yok diyebilirim.
Yine de erotik tür sevenler beğenebilirler.
Ancak benim kitaptan hoşlanmama nedenim türüyle ilgili değil.
Karakterler çok uç noktalarda ele alınmış.
Bir erkeğin bir kadından cinselliği isteme şekli ve bir kadının bu şekli kabullenişi hiç de hoşuma gitmedi.
Üstelik saplantılı bir seks içgüdüsünü aşk olarak anlatmak ne kadar doğru ?
Çok defa elimden fırlatıp atmak istedim ama her defasında merakıma yenik düştüm :( 


1 Eylül 2014 Pazartesi

Kitap Yorumum# 3 AÇLIK OYUNLARI / Suzanne COLLINS


Açlık oyunları kitabını filmini izledikten sonra okudum ve bu durumun dezavantajını bir kez daha 
görmüş oldum.
Filmi daha önce izlememiş olsaydım kesinlikle soluksuz ve hayran kalarak okumuş olacaktım.
Çünkü ister istemez kıyaslamalar yapıyorsunuz.
Mesela kitapta filme nazaran daha yumuşak bir ana karakter vardı bana göre.
Ama her şeye rağmen harika kurgulanmış bir kitaptı.
Kendinizi insanlarının açlıktan ölmek üzere olan 12.mıntıkaya dönebilmeleri için dua ederken bulabilirsiniz. 
Ve bir de oyun mu gerçek mi belli olmayan aşk hikayesi var ...
Benim gibi filmini izlemiş olsanız da okumanızı tavsiye ederim.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...