12 Aralık 2016 Pazartesi

Osmanlı Cadısı - Barış Müstecaplıoğlu

Merhaba kitap sevenler ;
İsmini nereden duyduğumu hatırlamadığım ancak merakımı cezbedip edindiğim Osmanlı Cadısı kitabından bahsetmek istiyorum.
Osmanlı Cadısı, öyle Osmanlı dönemini anlatan bir kitap değil. O dönemde yaşamış bir kadından (cadı) bahsediliyor ve biraz da okuyucuyu ters köşe yapmak için belki bu isim verilmiş olabilir. Kitabın ismi Osmanlı Cadı' sı olunca hangi zamandan bahsederse bahsetsin daha geleneksel bir kitap olmasını bekledim. Fakat hem geleneksel hem de bilim kurgunun iç içe geçtiği ve farklı zaman dilimlerinde geçen enteresan bir kitap olmuş. Hani Amerikan yapımı Hollywood filmleri vardır ya, dünyanın berbat bir yer olduğu, zengin kimilerinin çare bulunan her hastalık sayesinde yıllarca sağlıklı yaşadığı, buna karşın fakirlerin her an daha çok öldüğü ... İşte bu tarz filmleri hatırlattı bana Osmanlı Cadısı. 
Öyle şahane, müthiş diyemem, belki dünyanın geleceğiyle ilgili yazılıp çizilen felaket senaryolarından bıktığımdan belki de bu tarz hem kitap çok okuyup hem de film çok izlediğimden ... Ama yine de bilim kurgu severlerin okuyabileceği bir kitap Osmanlı Cadısı. 
Barış Müstecaplıoğlu'nun anlatımından bahsetmem gerekirse, akıcı bir dili var, kitabını okutuyor, 'sıkıldım, bunaldım, hikaye hiç gitmiyor' dediğim hiç bir yer olmadı kitapta. Ayrıca yazarın, insanoğlunun tarihin hangi döneminde olursa olsun hep aynı şekilde kandırıldığı bazı noktalara da değinmiş olması hoşuma gitti. 
Bir sonraki kitapla görüşmek üzere ...
Osmanlı Cadısı - Barış Müstecaplıoğlu
Doğan kitap - Nisan 2016 - 266 sayfa

24 Ekim 2016 Pazartesi

Koza Oteli - Nüvide Tulgar

    
     Bir garip Ekim havasından selamlar herkese ...
     Bahsedeceğim kitabın yazarı Nüvide Tulgar'la ilk kez tanışıyorum. Koza Oteli kitabından daha popüler bir kitabı var, Kendi Kutup Yıldızını Bul, belki o kitapla tanıyor olabilirsiniz. 
     Koza Oteli kitabıyla ilgili ilk söylemek istediğim, kendisi kişisel gelişim türünde bir kitap. Son yıllarda kişisel gelişim türünde hayli farklılıklar oldu. Okuyucular  'olumlamalar yap, pozitif düşün, gülümse, vs. vs.' tarzında cümlelerden sıkılmış olacak ki, bu türün yazarları artık farklı bir anlatım tercih ediyor. Anlatmak istediklerini bir hikaye eşliğinde anlatıyorlar. Aslında fena da olmuyor bana kalırsa.
      Yazmaya çalıştığı kitabı için Ege'nin bir kasabasındaki Koza Oteli'ne yolu düşen Gİzem'in dokunduğu hayatlardan bahsediyor kitap. Türü kişisel gelişim olduğu için az çok tahmin edebilirsiniz içindeki öğretileri zira o kadar çok kişisel gelişim türünde kitap yazıldı ki muhakkak biri elinize düşmüştür diye düşünüyorum. Bu nedenle 'şunu anlatmış' demem abesle iştigal olacak. 
      Yazarın üslubundan bahsedebilirim elbette. Akıcı bir dili var yazarın, basit, yormayan.. 
      Her ne kadar kişisel gelişim türü olsa da hikayeyi ve anlatım tarzını sevdim. Peki tavsiye eder miyim? Pek çok kişisel gelişim türüne nazaran, evet. Okuyabilirsiniz Koza Oteli'ni. 
      Çok beğendiğim bir cümleyi de paylaşmak istedim sizinle; 'Hayat bütün hataları tek başına yapamayacağımız kadar kısa' 
Görüşmek üzere, tebessümle ...

Koza Oteli - Nüvide Tulgar
Destek Yayınları - ekim 2015 - 350 sayfa 

      

13 Ekim 2016 Perşembe

Oz - Adam Fawer / yorum

    

         Pek çoğumuz okumuşuzdur, olasılıksız ve empati kitaplarını. Çok da güzel kitaplardı aslında. Yazarın sesi soluğu kesilmişti o kitaplar sonra. Doğrusu keşke devam etseydi kesik kalmaya. 
      Yazarın Türkiye'deki editör arkadaşı, burada çok seveni olduğunu söyleyip, bir an önce bir kitap yazmasını tembihlemiş. Ah ne büyük hata ! 
        Oz kitabını almadan önce yorumlara hiç bakmamıştım, çünkü ihtiyaç duymamıştım zira iki adet severek okuduğum referansı vardı. Okumaya başladığımda önceleri biraz basit geldi, bir yerlerde düzelir nasılsa, bir yerde içime işler, bana dokunur dedim ve okumaya devam ettim. Sayfalar ilerledikçe değişmeyen bu hava beni huzursuz etmeye ve sinirlendirmeye başladı.Ve bir yerden sonra artık ümidimi kestim. 
     Bildiğimiz Oz'u almış, biraz daha kan, biraz daha fantastik ögeler ekleyip sözüm ona kitap yazmış.Harcadığım vakte mi üzüleyim, verdiğim paraya mı, yaşadığım hayal kırıklığına mı bilmiyorum ...
     Demek ki neymiş, bir yazar kaç tane kitap yazarsa yazsın,bu bir sonrakinin garantisi olmuyormuş.Bir de çok satanlar listesinde değil mi kitap, gördükçe rafları boşaltmak geliyor içimden. Okumamış olanlara tavsiyem, bu kitabı kesinlikle okumayın. Başka bir kitap alın, sevdiklerinize minik bir jest yapın o parayla. 
           




3 Ekim 2016 Pazartesi

Fi - Azra Kohen / yorum



Yazdan kalma bir Ekim gününden selamlar herkese...
Uzun süre konuşulan, tartışılan, çok  satanlar listesinden yer alan ve belki de pek çoğunuzun 
okuduğu bir kitapla buradayım.
Aslında çok uzun süredir elimdeydi bu kitap.
 Ama ben nedensiz geç okumaya karar verdim. 
Hayır, pişman değilim.
Kitap roman tadında bir kişisel gelişim kitabı.Ama işaret parmağını gözünüze sokup 'böyle böyle yap, şöyle yapma, hep gül, pozitif ol vs.' sözcüklerle yapmıyor bunu. Hayatın içinden bir hikayeyle ve pek de akıcı bir dille anlatıyor.
Gerçi yazar anlatmaya çalıştığı bazı öğretileri anlatırken, o kısımları biraz uzun tutmuş gibi geldi bana ve o bölümlerde enerjim biraz düştü.
Bununla birlikte fena entrikalı, ihtiraslı bir kitap. 
Kim kimi seviyor, kimin peşinde belli değil vallahi! :)
Kişisel gelişim türünü sevmeyenlerin de rahatlıkla okuyacağını düşündüğüm bir kitap. 
Mutlaka okuyun diyebileceğim bir kitap değil ama güzel fikirler var içinde ve o fikirleri bilmek isteyebilirsiniz. Yazarın akıcı dili bu kalın kitabı çabucak okumanızı sağlayabilir. 
Ayrıca bir kitaba(Grinin 50 tonu) benzetilmişti bu kitap, yazarın buna çok içerlediğini hatırlıyorum.
Açık konuşayım benzetilen kitapla alakası yok. 
Cinsellik var kitapta, evet ama dozunda, rahatsız eder şekilde değil. Üstelik bahsi geçen kitap erotik türde yayınlanan bir kitap ve 
bana kalırsa ona benzetilmesi pek hoş değil.
Kitaplardan pek alıntı yapmam ama hoşuma giden bir bölümü paylaşmak istedim.

'".Burası, dünya aslında tam da olması gerektiği şekilde dizayn edilmiş. Biz salaklarsa sürekli değiştirmeye, temizlemeye uğraşıyoruz. Bu bi insanın sürekli bağırsaklarını temiz tutmaya taktığı için lavman yaptıra yaptıra bağırsak kanseri olmasına benziyor. Bağırsak bok için dizayn edildi, yaşadığımız her şeyse bizim için. Savaşmak yerine anlasak, geleceğe yatırım için savaşıp geçmişin kayıpları için intikam naraları atmasak, sadece anı yaşasak ... Cennet böle bi yer olmalı.
 Sadece o anın var olduğu bi yer ya da an."

Devamı olan Pi ve Çi ' de elimde. Sıra ne zaman gelirse artık ...
Görüşmek üzere ...

Fi / Azra Kohen
Destek Yayınları
36.baskı kasım 2014 / ilk basım goa yayınları 2013 
598 sayfa
28 tl

22 Temmuz 2016 Cuma

Kocan Kadar Konuş Diriliş - Şebnem BURCUOĞLU / yorum

Çok uzun bir aradan sonra MERHABA :)
Bu sürede neden daha az okudum, neden yorum yazmadım açıklamalarını atlıyorum ama döndüğümü de ekliyorum.
Kocan Kadar Konuş kitabını da okumuş biri olarak o dönemde yazdıklarımı hatırlayanlar varsa kitabın devamının gelmesini hiç istememiştim. Diriliş'i okuduğumda da doğru bir istekte bulunduğumu bir kez daha anladım. İlk kitapta gülmekten karnıma ağrılar girdiğini hala çok net hatırlıyorum. Hatta gözlerimden yaş akarken kitabı okuyamamıştım bile. Ama Diriliş için asla aynısını söyleyemeyeceğim. Kötü diyemem tabii ancak ilk kitapta sanki yazar elindeki tüm kozları, tüm yetenekleri gösterdi bize ve çitayı o kadar yüksek tuttu ki ikincisinin aynı lezzette olması zaten çok zordu bana göre. Bu arada kitabı aralık 2015'te almama rağmen beğenme konusundaki endişelerim yüzünden henüz okudum.
Kocan Kadar Konuş Diriliş'te esas kız olan Efsun'un evlilik hengamesinde başına gelenleri, başına getirdiklerini okuyoruz. Evlilik arefesinden geçmiş herkesin başına gelenler aslında ve tabii esas oğlan Sinan var birde. O da her damat adayı gibi suya sabuna dokunmadan, gelinin ve ailenin isteklerini alttan alıp günün sonunda sevdiğine kavuşan ve bence en karlı çıkan taraf :) 
Her ne kadar ilk kitap kadar başarılı bulmasam da yine de okunacaklar listenize alabilirsiniz. 
Gülün, Gülmek Güzeldir, Güzelleştirir ... 

Kocan Kadar Konuş / Şebnem Burcuoğlu
Dex kitap / 2015
250 sayfa / 21tl

12 Şubat 2016 Cuma

Memleketi Ben Kurtaracağım - Gülse Birsel / yorum




Sanki diğer iki kitabının gölgesinde kalmış bir miktar! Ya da yazan Gülse Birsel olunca bende ki beklenti biraz yüksek oldu. Daha bir ağız dolusu kahkaha atmak olsa da beklentim beğendim esasında bu kitabı. Gülse Birsel sonuçta. Müthiş bir gözlemci gerçekten, bir kez daha anlıyor insan. Kitapla ilgili olumsuz bir eleştirim yok ancak çıkış tarihi satışa odaklı olmuş biraz. Tüyap Kitap Fuarına denk getirilmiş piyasaya çıkış tarihi ama yaz aylarında çıksaymış daha iyi olurmuş kanaatimce (herkes kanaatimi merak ediyor çünkü!! ) 
Bu kitabı tavsiye eder miyim? Tabi ederim, kesinlikle ederim. Hele ki gülmeyi unuttuğumuz, metrekareye düşen antidepresan ilacın, insan sayısını geçtiği canım ülkemde, bir dozunu doğal yolla alacağınız üstelik bunu yaparken keyifle vakit geçireceğiniz yatıştırıcı, güldürücü, şifa niyetine okuyacağınız bir kitap bana sorarsanız.
Okuyun , gülmek güzeldir, güzelleştirir .. 


Kitap Adı : Memleketi Ben Kurtaracağım
Yazan : Gülse Birsel
Yayınevi : Doğan Kitap
Basım yılı : Kasım 2015
Sayfa sayısı : 188 
Etiket fiyatı: 14 tl


19 Ocak 2016 Salı

Ağaçtaki - Janne Teller / yorum

7. Sınıf öğrencisi Pierre Anthon' un hiçbir şeyin anlamı olmadığına inanmasıyla başlıyor hikaye. Sınıf arkadaşları bunun doğru olmadığına onu inandirmaya çalışırken anlam yığını adı verdikleri ve her biri için çok değerli nesnelerden vazgeçtikleri bir süreçle devam ediyor. Anlam yığını uğruna ne kadar ileri gittiklerini fark edemedikleri, fark ettiklerindeyse hayli geç kaldıkları ve vahşetle sonuçlanan olayların yaşandığı, bence vasatın üzerinde ancak pek çok ödül almış bir gençlik kitabı.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...