Hem sarsan hem de fazlaca düşündüren..
İş sahibi, varlıklı, bir eşi ve iki çocuğu olan bir adam İlhami.
Bir kazayla hem çocuğunu kaybediyor, hem de hayatını alt üst edecek
olaylar zinciri başlıyor.
Çocuğunu kaybeden karısı kendi dünyasına çekilirken İlhami kendine başka
heyecanlar aramaya başlıyor.
Karısını ortağıyla aldatmayla başlayan sadakatsizliği eş cinsel bir
ilişkiye kadar ilerliyor.
Dahası, yeni sevgilisi Bora, kızının da ilk aşkı oluveriyor.
Hikayenin beni sarsmış olması, heteroseksüel bir adamın nasıl olup ta
homoseksüel bir hayatı
seçmesi ve bu hayata devam etmesi.
Kişilerin cinsel tercihlerini
yargılamayı doğru bulmuyorum
fakat böyle bir değişikliğin nasıl olabileceğini de merak etmiyor
değilim.
Karısı yeni ilişkisini öğrendiğinde '..... ben bir insana aşık oldum,
çok güçlü duygularla sevdim onu, ....... , Sevgi söz konusu olduğunda
cinsiyetin hiç önemi kalmıyor,
bunu başıma gelmeden önce ben de bilmiyordum.
Kadın ya da erkek hepimiz
insan değil miyiz?' diyor.(sayfa 412)
Aslında üzerinde uzun uzun konuşulacak bir hikaye ama isterim ki ben
anlatmayayım da siz okuyun.
Tabi bir de Ayşe KULİN' in bu yaşam tarzına parmak basması da ilginç.
Ondan okumaya alışkın olmadığımız bir tarz olmasına rağmen müthiş
kalemini yine konuşturmuş,
öyle akıcı bir dille anlatmış ki,
eminim siz de benim gibi bir çırpıda okuyacaksınız.
Bu arada, kitabın devamı niteliğinde iki kitap daha var.
İkincisi Bora'nın kitabı ki kütüphanemde var, sanırım en kısa zaman da
onu da okuyacağım.
Son olarak kitabımın imzalı olduğunu söylemiş miydim? :)
Farklı bir tarz olmasına karşın okumanızı tavsiye ederim.
Gizli Anların Yolcusu - Ayşe KULİN
Everest Yayınları - 1.baskı / kasım 2011
sayfa sayısı - 427
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder