Bora'nın kitabı geçtiğimiz günlerde okuduğum Gizli Anların Yolcusu adlı romanın ikinci kitabı. İlk kitap için yazdığım yorumu okuyanlar hatırlayacaktır.
İlginç, merak uyandıran bir konu olmakla birlikte, yorumumdan sonra
fikirlerini ileten bazı okuyuculara göre de oldukça itici bulunan bir
hikayeydi.
İlk kitap karakterlerden birinin gözüyle anlatılırken, Bora'nın Kitabı da
diğer bir
karakterin gözünden anlatılmış.
Olayları bildiğimden kitap biraz durağan geldi bana.
Aslında ilk kitabı okumayan biri için durağan sayılmaz, üstüne ben çok
yakın
zamanda okumuş bulundum ikinci kitabı.
Olaya nereden bakarsanız bakın, kimi haklı çıkarmaya çalışırsanız çalışın,
sanırım değiştiremediğimiz tek şey yaşadıklarımız oluyor.
Geçmişi geçmişte bıraktığınızı sanıyoruz ama o tüm haşmetiyle bekliyor
ve
yakaladığı en ufacık bir fırsatta baş köşeye oturuveriyor.
Bazen kader önümüze çıkarıyor geçmişi, bazen hatalarımız ve bazen
özlemlerimiz belki de...
Geçmişini unutmak isterken, ondan kaçamayan ve bu uğurda yaptığı hataları
düzeltmek
için uğraşan ama diğer yandan susmayan vicdanının altında ezilen
bir insanın hikayesi Bora'nın kitabı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder