seç deseler 'mükemmel' derdim.
Tuba ARIK günümüzde adları yaşamaya devam eden o nice bilim adamını,
felsefeyle harmanlayıp
mükellef bir sofrada, okuyucularına öylesine göz kamaştırıcı bir servis
yapmış ki..
Petra (ki kendisi benim favori karakterim oldu ) , Fegel, Marlo ..
Bermuda şeytan üçgeni gibi bir aşk.
Kim doğa üstü bir varlığın, bir insana duyduğu aşka imrenebilir ki?
Dokunmak aşkın tebessümü iken, bu hikayede dokunmak aşkın gözyaşı olmuş
adeta.
Peki kim dokunmadan
yaşanılan bir aşka imrenebilir?
Ya da kim aşkı uğruna
insanlığından vazgeçebilir? Üstelik vuslat bile garanti değilken...
Ve kim, kalbinin her
metrekaresine sahip biriyle, yüzyıllardır yaşayan, bütün bilim adamlarının
önünde
saygıyla eğildiği, ve
yıllardır bir gölge gibi sizinle olan biri arasında kalmak isteyebilir ?
Aslında hem yürek
burkan, hem aksiyonun hiç bitmediği, hem de merakınızı sürekli taze tutan bir
roman olmuş.
Üstelik bazı
anlatımlar vardı ki, tüm o yabancı isimlerin, yabancı yerlerin içinde 'evet
işte bu ancak bir Türk'e özgü' dedirterek tatlı bir tebessüme sebep oluyor.
Kitabın bitmesine öyle
üzüldüm ki son sayfalarını bir kaç defa okudum desem 'deli' gibi gözükmem değil
mi? :)
Bir okur olarak
Tuba ARIK ' ın kalemiyle tanışmaktan büyük keyif aldığımı söylemek isterim.
Yabancı fantastik
roman yazarlarının çıkacak kitaplarını dört gözle bekledik hep,
oysa işte bizden biri,
içimizden ...
Tuba ARIK bütün o
yazarlara taş çıkaracak bir ustalıkla işlemiş romanını,
sadece farklı bir
dünya kurmakla kalmamış, felsefeyi de kullanarak süslediği hikayesini
muazzam bir aşkla
taçlandırmış ...
Üstelik her sahnesinde
yüreğinizi titreterek ...
Altı yüz sayfalık bu
kitap, bir altı yüz sayfa daha olsaydı emin olun sıkılmadan okurdum.
Ve son olarak,
okumazsanız çok şey kaybedersiniz, en çok da bu usta kalemle tanışmayı....
Okuyun, şiddetle
tavsiyemdir ...
Paranoya - Tuba ARIK
Sokak Kitapları - mayıs 2014 (1.baskı)
584 sayfa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder